INTRODUCTION: Bacteremia is a serious condition that causes hospitalization and increases mortality. Gram negative bacteria are frequently isolated as causative agents. The aim of this study was to evaluate the distribution and antimicrobial resistance of the gram negative bacteria isolated from blood cultures in our hospital.
METHODS: Gram negative bacteria isolated from blood culture samples sent to the microbiology laboratory between 2016-2019 were retrospectively analyzed. The blood cultures were performed by BacT/ALERT 3D (bioMérieux, France) and Render-BC128 (China). Bacterial identification and antibiotic susceptibility tests were performed using conventional methods and BD Phoenix 100 (BD Phoenix System, Beckton Dickinson, ABD) automated systems.
RESULTS: A total of 10315 blood cultures obtained from hospitalized patients between 2016 and 2019 were evaluated. Microbial growth was detected in 3177 (30.8%) of the blood cultures. Gram negative bacteria were isolated in 873 (27.5%) blood cultures and were included in the study. Among gram negative bacteria, Escherichia coli (38.7%) and Klebsiella pneumoniae (12.3%) species are the most common pathogens. In our study, E.coli strains showed the highest resistance to ampicillin (76.6%), K.pneumoniae and other Enterobacterales species to amoxicillin-clavulonate (65.9% and 43.9%), Acinetobacter baumannii to carbapenems (95.4%), Pseudomonas aeruginosa to ciprofloxacin (26.1%). The most susceptible antibiotics were carbapenems and amikasin for Enterobacterales, amikasin and gentamycin for P.aeruginosa, amikasin and trimethoprim-sulfamethaxazole for A.baumannii.
DISCUSSION AND CONCLUSION: In our study, the frequency of gram-negative bacteria growth in blood culture was found to be 27.5%, similar to literature data. It was observed that the determined bacterial distribution was compatible with different studies. Blood culture is the most important test in the diagnosis of bacteremia and in directing the right treatment. Thedistribution of microorganisms isolated in bacteremia and their antibiotic resistance rates changes by center. For this reason, it was think that each hospital should determine its own data at regular intervals and guide antibiotic selection according to these results.
GİRİŞ ve AMAÇ: Bakteriyemi, hastaneye yatışa neden olabilen ve mortaliteyi arttıran ciddi bir durumdur. Etken olarak gram negatif bakteriler sık izole edilmektedir. Bu çalışmanın amacı,hastanemizde kan kültürlerinden izole edilen gram negatif bakterilerin dağılımını ve antibiyotik direnç oranlarını değerlendirmektir.
YÖNTEM ve GEREÇLER: 2016-2019 yılları arasında mikrobiyoloji laboratuvarına gönderilen kan kültürü örneklerinden izole edilen gram negatif bakteriler retrospektif olarak incelenmiştir. Kan kültürleri BacT/ALERT 3D (bioMérieux, Fransa) ve Render-BC128 (Çin) otomatize kan kültür sisteminde takip edilmiştir. Bakteri tanımlanması ve antibiyotik duyarlılık testleri konvansiyonel yöntemler veBD Phoenix 100 (BD Phoenix System, Beckton Dickinson, ABD) otomatize sistemiyle yapılmıştır.
BULGULAR: 2016-2019 yılları arasında yatan hastalardan alınan 10315 kan kültürü değerlendirilmiştir. Kan kültürlerinin 3177’sinde (%30.8) üreme saptanmıştır. 873 kan kültüründe (%27.5) gram negatif bakteri izole edilmiş ve çalışmaya dahil edilmiştir. Gram negatif bakteriler arasında Escherichia coli (%38.7) ve Klebsiella pneumoniae (%12.3) türleri en sık izole edilen patojenlerdir. E.coli izolatlarında en yüksek direnç ampisiline (%76.6), K.pneumoniae ve diğer Enterobacterales türlerinde amoksisilin-klavulanata (%65.9 ve %43.9), Acinetobacter baumannii’de karbapenemlere (%95.4), Pseudomonas aeruginosa’da siprofloksasine (%26.1) karşı saptanmıştır. Enterobacterales türlerinin en duyarlı olduğu antibiyotikler karbapenemler ve amikasin, P.aeruginosa’nın amikasin ve gentamisin, A.baumannii’nin amikasin ve trimetoprim-sülfametaksazol olarak bulunmuştur.
TARTIŞMA ve SONUÇ: Çalışmamızda kan kültüründe gram negatif bakteri üreme sıklığı literatür verilerine benzer şekilde, %27.5 olarak saptanmıştır. Belirlenen bakteri dağılımının farklı çalışmalar ile uyumlu olduğu görülmüştür. Kan kültürü, bakteriyemi tanısında ve doğru tedavinin yönlendirilmesinde en önemli testtir. Bakteriyemide izole edilen mikroorganizmaların dağılımı ve antibiyotik direnç oranları merkezlere göre değişiklik gösterir. Bu nedenle, her hastanenin kendi verilerini belirli aralıklarla belirlemesi ve bu sonuçlar doğrultusunda tedavi seçeneklerini düzenlemesi gerektiği düşünülmektedir.