ISSN: 0377-9777 / e-ISSN: 1308-2523
Turkish Bulletin of Hygiene and Experimental Biology - Turk Hij Den Biyol Derg: 57 (2)
Volume: 57  Issue: 2 - 2000
RESEARCH ARTICLE
1.Distribution Of Intestinal Parasites Among Patients Admitted To Microbiology Laboratory Of Kırıkkale State Hospital In 1998
Teoman Zafer Apan, Ayşegül Taylan Özkan, Ümran Dağaşan Özlük
Pages 59 - 64
AMAÇ: Ocak 1998-Ocak 1999 tarihleri arasında Kırıkkale Devlet Hastanesi Mikrobiyoloji Laboratuvarına başvuran toplam 1985 hasta nativ-lugol yöntemi ile bağırsak parazitleri açısından incelenmiş ve 188’inde (%9.5) parazit saptanmıştır.
YÖNTEMLER: Parazit saptanan olguların 96’sının (%51) erkek, 92’sinin de (%49) kadın olduğu bulunmuştur. Laboratuvarımıza başvuran hastalarda Giardia intestinalis’e %4,
BULGULAR: Entamoeba histolytica’ya %5, Ascaris lumbricoides’e %0.3, Hymenolepis nana’ya %0.3 ve Taenia saginata’ya %0.1 oranlarında rastlanılmıştır.
SONUÇ: Saptanan parazitlerin %37’sinin 0-6 yaş grubunda, %43’ünün 7-15 yaş grubunda, %20’sinin ise 16-49 yaş grubunda olduğu gözlenmiştir.
OBJECTIVE: Between January 1998- January 1999 total 1985 patients, who admitted to Kırıkkale State Hospital Microbiology Laboratory, were examined for intestinal parasitosis with saline-lugol method and 188 (9.5%) of them were found that they had parasites.
METHODS: 96 (51%) of the cases who have parasites were male, 92 (49%) of them were female. Giardia intestinalis was detected in 4%,
RESULTS: Entamoeba histolytica in 5%, Ascaris lumbricoides in 0.3%, Hymenolepis nana in 0.3% and Taenia saginata in 0.1%.
CONCLUSION: The age range of cases are as follows: 37% of them are between 0-6 year group, 43% between 7-15 year group, 20% between 16-49 year group.

2.Degranulation Effect Of Tartrazine On The Dermal Mast Cells Of Mouse
Suna Kalender
Pages 65 - 70
AMAÇ: Bu çalışmada enjeksiyon yolu ile verilen tartrazinin (E-102) fare (Mus musculus domesticus) dermal mast hücreleri üzerindeki degranülasyon etkisi transmisyon elektron mikroskobu ile incelenmiştir.
YÖNTEMLER: Tartrazinin deri altına enjeksiyonundan 1, 6, 12 ve 24 saat sonra dermal mast hücrelerindeki degranülasyon etkisi incelenmiştir.
BULGULAR: Tartrazin enjeksiyonundan 1 ve 12 saat sonra mast hücrelerinde kısmi degranülasyon meydana geldiği halde, 6 saat sonra oldukça fazla iç degranülasyon gözlenmiştir.
SONUÇ: Enjeksiyondan 24 saat sonra ise çok belirgin bir degranülasyon tespit edilememiştir.
OBJECTIVE: In this study degranulation effects of intradermally injected tartrazine (E-102) on the dermal mast cells of mouse (Mus musculus domesticus) have been studied by transmission electron microscope.
METHODS: Examination of the degranulation have been carried out 1, 6, 12 and 24 hours after the intradermal injection of the tartrazine.
RESULTS: Tartrazine has been found to cause a partial degranulation after 1 hour and 12 hours from the injection.
CONCLUSION: However, at the end of the 6 hours period an internal degranulation was predominant. Apperence of the degranulation has virtually dissapeared after 24 hours.

3.The Habit Of Handwashing Among The Students Chosen From Two Districts At Ankara Which Have Different Socioeconomic Levels
Mahir Güleç, Murat Topbaş, Tayfun Kır, Metin Hasde
Pages 71 - 76
AMAÇ: Amacı biyolojik, fiziksel ve kimyasal maddeleri uzaklaştırmak olan el yıkama alışkanlığı; birçok hastalığın görülme sıklığını azaltabilecek kolay ve ekonomik bir uygulamadır.
YÖNTEMLER: Bu çalışma 1-15 Nisan 1999 tarihleri arasında, sosyoekonomik özelliği farklı olduğu düşünülen Ankara’nın iki ilçesindeki(Çankaya ve Altındağ ilçeleri) iki okulda, öğrencilerin el yıkama alışkanlıkları ve ailelerinin sosyoekonomik düzeyleri (SED) arasındaki ilişki araştırılmıştır. Çalışma kapsamına Çankaya’daki okuldan 164, Altındağ’dakinden ise 182, toplam 346 öğrenci alınmıştır.
BULGULAR: Çalışma sonucunda kız öğrencilerin günde ortalama 6.2±0.3 kez, erkeklerin ise 7.1±0,.5 kez ellerini yıkadıkları bulunmuştur. Buna karşın el yıkama alışkanlıklarının olduğu durumlar açısından incelendiğinde kız öğrencilerin erkek öğrencilere, Çankaya’daki okulda okuyan öğrencilerin Altındağ’dakilere, SED’i çok iyi olanların düşük olanlara
göre yüksek olduğu bulunmuştur. 7. ve 8. sınıflar arasında ise bir fark saptanmamıştır. Öğrencilerin büyük çoğunluğu ellerini yıkarlarken sabun kullandıkları saptanmıştır.
SONUÇ: Uygulaması kolay ve ekonomik olan el yıkama alışkanlığının çocukluk yaş gruplarından başlayarak topluma kazandırılması, birçok hastalığı önlemesi açısından önemli olduğu düşünülmüştür.
OBJECTIVE: Habitual practising of handwashing aiming to remove biological, physical and chemical materials away is such an economic and easy behaviour that can decrease the incidences of numerous diseases.
METHODS: In this study handwashing habit of students and relationship between socioeconomical status of their families were investigated between 1-15 April, 1999 in two primary schools present in two counties where are known as having different social and financial background in Ankara. 164 students from the school in Çankaya and from Altındağ were accepted into the study.
RESULTS: As a result of the study, it was found that the number of girls having handwashing habit was more than that of
boys, and students from Çankaya were found more obeyable to the mentioned habit than those from Altındağ.
It was also found students from families’ with high socioeconomical level washed their hands more often. No statistically difference was seen amongst students educating at 7th and 8th classes. It was also noticed that most of the students used soaps during washing.
CONCLUSION: Consequently it was considered that handwashing habit which is an easily-applicable and economical behaviour had to be disseminated through our society by routing amongst childhood ages since it was essential in the prevention of many diseases.

4.Investigation And Evaluation Of Hepatitis B Virus Markers In The Spouses Of Acute Hepatitis B Patients
Metin Özsoy, Hürrem Bodur
Pages 77 - 82
AMAÇ: Bu çalışmada hepatit B virusu (HBV) bulaşında belirgin bir risk grubu olan akut hepatit B ‘li hastaların eşleri HBV yönünden tarandı. Bu amaçla akut hepatit B tanısıyla yatan 44 hastanın eşleri serolojik olarak araştırıldı.
YÖNTEMLER: Akut hepatit B’ li hastaların serumlarında HBsAg, Anti-HBc IgM, HBeAg, Anti-HBe, Delta Ag (HDV), anti-delta belirleyicileri araştırılırken, hastaların eşlerinde de HBsAg,anti HBs, Anti-HBc IgM, SGOT, SGPT çalışıldı.
BULGULAR: 21 hasta eşinde HBs Ag ve Anti HBs negatif olarak bulunurken, 9 hasta eşinde HBs Ag pozitif, 14 hasta eşinde ise anti-HBs pozitif olarak bulundu.
SONUÇ: Bu bulgular akut hepatit B’li hastaların eşlerinde HBsAg taşıyıcılığının yüksek olduğunu ortaya koymaktadır.
OBJECTIVE: In this study, we aimed to determine the hepatitis B virus (HBV) serologic profiles of the spouses of patients with acut hepatitis B, as a risk group. The study was carried out with 44 persons whom their spouses had acute hepatitis B infection.
METHODS: HBsAg, anti-HBc IgM, HBeAg, anti-HBe, Delta Ag (HDV) and anti-delta markers were evaluated in the patients’ and HBsAg, anti-HBc IgM, anti-HBs, SGOT, SGPT levels were evaluated in the spouses' sera.
RESULTS: In 21 spouses HBsAg and anti-HBs markers were found negative while HBs Ag were positive in 9 samples, and anti-HBs were positive in 14 samples.
CONCLUSION: According to our findings, HBsAg carriage in spouses of the patients with acut hepatitis B was higher than normal population.

5.Effect Of Vitamin A On Clinical Course Of Adult Measles Cases
Tunçer Haznedaroğlu, Levent Hayat, Özgür R. Güner, Ufuk Dizer
Pages 83 - 86
AMAÇ: A vitamini kullanımının çocukluk çağındaki kızamık olgularının klinik gidişini düzelttiğine ilişkin çalışmalar bulunmaktadır. Araştırmamız, A vitamini kullanımının erişkin kızamık olgularının klinik gidişi üzerine etkisini saptamak amacıyla prospektif olarak planlandı.
YÖNTEMLER: Çalışmamıza Ocak 1998 ile Mayıs 2000 tarihleri arasında kızamık tanısıyla kliniğimize yatırılan ve tümü erkek olan 79 hasta dahil edildi. Hastalarımızın yaş ortalaması 20.9± 1.5 (Ortalama±SD) idi.Çalışma grubunda yer alan 48 olguya 90.000 IU/gün A vitamini, üç gün süreyle oral yoldan verildi.
BULGULAR: Çalışma grubundaki 48 ve kontrol grubundaki 31 olgu ateşin düşme süresi, döküntünün solmaya başlama süresi, konjunktivitin iyileşme süresi, larenjit ve/veya farenjitin iyileşme süresi, öksürüğün kaybolma süresi ve kızamık hastalığı seyrinde görülebilen komplikasyonların gelişme sıklığı yönünden karşılaştırıldı.
SONUÇ: Çalışma sonucunda karşılaştırılan klinik parametreler yönünden A vitamini kullanan ve kullanmayan gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar saptanmadı.
OBJECTIVE: Some studies indicate that use of vitamin A in pediatric measles cases has beneficial effect on clinical course. We made a prospective study for detecting effect of vitamin A on clinical course of adult measles cases.
METHODS: Seventynine male patients participated in our study between January 1998 and May 2000. Mean age of our patients were 20.9±1.5 (Mean±SD).Fourtyeight patients with measles as study group were treated with per-oral 90.000 IU daily for three days.
RESULTS: Study group and remainder 31 patients as control group were compared for decreasing time of fever, resolution time of rash, healing time of conjuctivitis, laryngitis, pharyngitis, cough and incidence of complications.
CONCLUSION: Statistically significant differences were not detected between two groups.

6.The Anatomical And Histological Structure Of The Male Reproductive System Of Pieris rapae (L.) (Lepidoptera: Pieridae)
Mustafa Yel
Pages 87 - 94
AMAÇ: Bu çalışmada ergin Pieris rapae ’nin erkek üreme sistemi anatomik ve histolojik olarak
incelenmiştir.
YÖNTEMLER: Gözlemler ışık mikroskobu ile yapılmıştır. Histolojik çalışmalar parafinli gömme ortamındaki numunelerden 8μm’lik kesitler alınarak mikroskop altında yapılmıştır.
BULGULAR: Erkek P. rapae ’ n i n
üreme sistemi: lopsuz bir testis, bir çift vas deferens, bir çift vesikula seminalis, bir çift yardımcı bez, çift ejekülatör kanal, tek ejekülatör kanal ve kutikular simpleksten meydana gelmiş olup bu kısımlar anatomik olarak gözlenmiştir. P. rapae ’ de testisin folikülleri anatomik olarak ayırt edilemez.
SONUÇ: Spermatogenezin çeşitli gelişme safhaları, vesikula seminalis ve ejekülatör kanal histolojik olarak gözlenmiştir.
OBJECTIVE: In this study has examined the male internal reproductive system of adult Pieris rapae
anatomically and histologically.
METHODS: Observations have been made by means of light microscope taking 8μm crosssections from samples in the paraffined embedding medium for the histological examination.
RESULTS: The internal reproductive system of the male P. rapae consists of the following: a testis without lobe, a pair of vas deferens, a pair of vesicula seminalis, a pair of accessory glands, a pair of ejaculatory ducts, an ejaculator duct and cuticular simplex. These structures had been observed anatomically. The follicles in the testis cannot be distinguished anatomically.
CONCLUSION: Various developmental phases of the spermatogenesis have been observed in the testis and ejaculator canal.

7.The Search Of Pharmaceutical Syrup Samples For Aerop Bacteria Number, Salmonella sp. And Escherichia Coli
Sebahattin Yıldırım, Mustafa Yel
Pages 95 - 98
AMAÇ: Bu çalışma Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkez Başkanlığı İlaç ve Kozmetik Araştırma Laboratuvarına ruhsat alma başvurusunda bulunan 60 adet farmasötik şurup örneği üzerinde gerçekleştirilmiştir.
YÖNTEMLER: Çalışmada aerop bakteri sayısı, Salmonella sp. ve Escherichia coli araştırılmıştır.
BULGULAR: Örnekler değişik firmaların ürünlerinden alınarak uygun şartlarda laboratuvara taşınmışlardır.
SONUÇ: Uluslararası Eczacılık Federasyonu Kriterlerine göre değerlendirilen örneklerin toplam aerop bakteri sayısı bakımından düşük olduğu, hiçbir örnekte Salmonella sp. ve Escherichia coli’ye rastlanılmamıştır.
OBJECTIVE: This study has been caried out on 60 pharmositic syrup samples sent to Refik Saydam Headquarter Medicine and Cosmotics Research Laboratory for permission licences.
METHODS: In this study, aerop bacteria number, Salmonella sp. and Escherichia coli have been searched for.
RESULTS: The samples from various firms were carried to the laboratory in appropriate conditions.
CONCLUSION: It has been observed that the samples, which were evaluated according to International Pharmacy Federation criteria, were low in total aerop bacteria number, aerop bacteria have been observed with no Salmonella sp., Escherichia coli.

REVIEW
8.Effects Of Dioxins On Human And Animal Health
Hidayet Yavuz, Mehmet Özdemir
Pages 99 - 108
Abstract |Full Text PDF

9.Mushroom Poisoning And General Approach To Therapy
Nur Akpolat Ergin
Pages 109 - 118
Abstract |Full Text PDF

10.Organic Nitrates Development Of Tolerance And Interactions Between Endothelium
Emel Türkbey, Meral Güler
Pages 119 - 126
Abstract |Full Text PDF

LookUs & Online Makale