ISSN: 0377-9777 / e-ISSN: 1308-2523
Polycystic ovary syndrome and molecular approaches [Turk Hij Den Biyol Derg]
Turk Hij Den Biyol Derg. 2016; 73(1): 81-88 | DOI: 10.5505/TurkHijyen.2015.09327

Polycystic ovary syndrome and molecular approaches

Alp Aydos, Yasemin Öztemur, Bala Gür Dedeoğlu
Ankara University Biotechnology Institute

Polycystic ovary syndrome (PCOS) is an endocrine disorder, which affects women at reproductive age. Syndrome is characterized by hyperandrogenism, polycystic ovarian morphology and ovulatory dysfunction. PCOS is associated with reproductive and metabolic abnormalities including infertility, insulin resistance and type 2 diabetes.
Prevalence of PCOS changes by diagnostic criteria for PCOS. According to ESHRE/ASRM (European Society of Human Reproduction and Embryology / American Society for Reproductive Medicine) criteria PCOS is diagnosed at nearly 15%-20% of women.
Adult women, who have type 1-2 diabetes, are under high risk of PCOS. 50%-70% of PCOS patients are affected by insulin resistance. Diseases like hypertension, dyslipidemia, glucose intolerance, diabetes are highly associated with insulin resistance and PCOS. In addition, hirsutism and menstrual irregularities could occur with PCOS. Studies show that there is a relation between PCOS and cardiovascular diseases and cancer as well. Studies identified that mental disorders like depression, anxiety, bipolar disorder and binge eating disorder (BED) are frequently seen at PCOS patients.
The treatment strategies applied to PCOS patients vary according to the hormonal status and profile of the patient. Clomiphene citrate-metformin therapy, fertility treatments, laparoscopic ovarian surgery or gonadotrophin hormone therapy are the most frequent therapies used for treatment of PCOS.
PCOS is a complex disorder, which includes metabolic, endocrinologic, psychiatric and cardiovascular effects. These effects could be lifetime long and could decrease quality of life. Thus identifying more effective diagnosis and treatment approaches is important for protecting patients from diabetes, cancer and cardiovascular diseases.
The etiology of PCOS is still unclear however the investigation of familial distinction of PCOS is stable with a genetic basis for this disorder. It was shown in the literature that the differential expression of some genes may be the cause of ovarian dysfunction by affecting the pathways responsible for ovarian development like Wnt signaling pathway. Revealing the molecular mechanisms of PCOS and discovering genes, which are associated with PCOS are important for developing new diagnosis and treatment methods.

Keywords: Polycystic ovary syndrome, obesity, hirsutism, molecular biology

Polikistik over sendromu ve moleküler yaklaşımlar

Alp Aydos, Yasemin Öztemur, Bala Gür Dedeoğlu
Ankara Üniversitesi Biyoteknoloji Enstitüsü

Polikistik over sendromu (PKOS) üreme çağındaki kadınları etkileyen bir endokrin hastalığıdır. Sendrom polikistik over morfolojisi, kronik yumurtlama bozukluğu ve androjen hormonların artışıyla karakterizedir ve başta infertilite olmak üzere insülin direnci ve tip 2 diyabet gibi hastalıklarla da doğrudan ilişkilidir.
PKOS’un görülme sıklığı kullanılan tanı kriterlerine göre değişiklik göstermektedir. ESHRE/ASRM (European Society of Human Reproduction and Embryology / American Society for Reproductive Medicine) kriterlerine göre her 100 kadından 15-20’sine PKOS teşhisi konmaktadır.
Tip 1-2 diyabet hastası yetişkin kadınlar PKOS açısından risk altındadırlar. PKOS hastası kadınların %50-70’inde insülin direnci ve bu duruma bağlı olarak gelişebilen hipertansiyon, dislipidemi, glikoz intoleransı, diyabet gibi hastalıklar gelişmektedir. Kıllanma (hirsutism) ve adet döngüsü düzensizlikleri de yine PKOS ile birlikte görülebilmektedir. Yapılan çalışmalarda PKOS’un kardiyovasküler hastalıklar ve kanser gibi hastalıklarla ilişkisi gösterilmiştir. Yine mental düzensizliklerin de (depresyon, kaygı bozukluğu, bipolar bozukluk ve tıkanırcasına yeme bozukluğu (Binge Eating Disorder)) PKOS hastası kadınlarda daha sık görüldüğü tespit edilmiştir.
PKOS’ta hasta profiline göre değişen klomifen sitrat-metformin terapisi, üremeye yardımcı tedaviler, laparoskopik ovaryum cerrahisi veya dışarıdan gonadotropin verilmesi gibi tedavi yöntemleri uygulanmaktadır.
Polikistik over sendromu metabolik, endokrinolojik, psikiyatrik ve kardiyovasküler etkileri ile kompleks bir hastalıktır. Etkileri hastaların hayatı boyunca sürebilmekte ve yaşam kalitesini düşürebilmektedir. Bu nedenle daha etkili tanı ve tedavi yöntemleri geliştirilmesi hastada görülebilecek diyabet, kanser ve kardiyovasküler hastalıklar gibi hastanın yaşam süresini kısaltabilecek durumlardan korunmak için önemlidir.
PKOS’un etiyolojisi açık olmamakla birlikte; genetik temele dayanan ailesel geçişlere ait bağlantılar bulunmaktadır. Yapılan çalışmalar PKOS hastası kadınlarda birçok moleküler sinyal yolağına ait genlerin (Wnt sinyal yolağı gibi) ifadesinin değişerek yumurtalıklarda fonksiyonel bozuklukların oluştuğunu göstermiştir. Bu nedenle PKOS’un moleküler temelinin aydınlatılması ve bu yolaklarda hangi genlerin etkilendiğinin bulunması, PKOS’un mekanizmalarının daha iyi anlaşılması ve tanı-tedavi yöntemlerinin geliştirilmesi açısından önemlidir.

Anahtar Kelimeler: Polikistik over sendromu, obezite, hirsutism, moleküler biyoloji,

Alp Aydos, Yasemin Öztemur, Bala Gür Dedeoğlu. Polycystic ovary syndrome and molecular approaches. Turk Hij Den Biyol Derg. 2016; 73(1): 81-88

Corresponding Author: Bala Gür Dedeoğlu, Türkiye
Manuscript Language: Turkish
LookUs & Online Makale