INTRODUCTION: OBJECTIVE: The aim of this study is to investigate the distribution and antibiotic susceptibility of Acinetobacter species isolated in our hospital in the last six years.
METHODS: Acinetobacter species isolated from various clinical samples sent to Ondokuz Mayıs University, Medical Faculty Hospital Central Laboratory, Bacteriology Sub-Discipline Laboratory between January 2006 and June 2011 were included. Conventional methods and Vitek 2 Compact (bioMérieux-SE France) automated systems were used for the identification and antibiotic susceptibility of the isolates.
RESULTS: During the study period, a total of 3212 Acinetobacter species were isolated. Species distribution of Acinetobacter isolates and their ratios are as follows: Acinetobacter baumannii- Acinetobacter calcoaceticus complex (n=3006; % 93.6%), Acinetobacter lwoffii (n=83; 2.6%), Acinetobacter junii (n=27;0.8%), Acinetobacter haemolyticus (n=19; 0.6%) and Acinetobacter spp. (n=77; 2.4%). Acinetobacter isolates were commonly isolated from tracheal aspirate samples (n=747; 23.2%) and samples sent from intensive care units (n=705; 21.9%). Ceftazidime resistance increased from 70.2% to 82.7%; cefepime from 26.4% to 79.7%; imipenem from 27.2% to 77.2%; meropenem from 4.5% to 77% and ciprofloxacin from 40.4% to 78.9% in the last six years. In the first six months of 2011, the resistance ratios to tigecycline and colistin were 5.9% and 0.2% respectively. No significant changes were observed in ampicillin-sulbactam rasistance ratios.
DISCUSSION AND CONCLUSION: CONCLUSION: Considering all findings, high-level resistance to cefepime, piperacillin-tazobactam, ceftazidime, ceftriaxone, meropenem, imipenem, ciprofloxacin and levofloxacin were observed as of first half of 2011. Colistin resistance in Acinetobacter species was minimal. Significantly reduced resistance to gentamycin, an antibiotic of aminoglycoside group, was attributed to its less frequent use in recent years. As shown in our study, antibiotic resistance is gradually increasing in Acinetobacter species. In the future, new antibiotics will be required for the treatment of infections caused by Acinetobacter species. However, new treatment options are limited. In conclusion, we are in the opinion that spread of pan-resistant strains which may pose serious problems in the near future can be decelerated by promoting the rational use of antibiotics.
GİRİŞ ve AMAÇ: AMAÇ: Çalışmamızda son altı yılda hastanemizde izole edilen Acinetobacter türlerinin dağılımı ve antibiyotik duyarlılıklarının incelenmesi amaçlanmıştır.
YÖNTEM ve GEREÇLER: YÖNTEMLER: Çalışmaya Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Merkez Laboratuvarı Bakteriyoloji Subdisiplin Laboratuvarına Ocak 2006-Haziran 2011 tarihleri arasında çeşitli kliniklerden gönderilen örneklerden izole edilen Acinetobacter türleri dahil edilmiştir. İzolatların tanımlanmasında ve antibiyotik duyarlılıklarının belirlenmesinde konvansiyonel yöntemler ve Vitek 2 Compact (bioMérieux-SA France) otomatize sistemi kullanılmıştır.
BULGULAR: Çalışma döneminde toplam 3212 Acinetobacter türü izole edilmiştir. Acinetobacter izolatlarının tür dağılımı ve oranları; Acinetobacter baumannii- Acinetobacter calcoaceticus complex 3006 (% 93.6), Acinetobacter lwoffii 83 (% 2.6), Acinetobacter junii 27 (% 0.8) ve Acinetobacter haemolyticus 19 (% 0.6) Acinetobacter spp. 77 (% 2.4) olarak bulunmuştur. En fazla Acinetobacter izolatı 747 (% 23.2) trakeal aspirat örneğinden ve en çok yoğun bakım ünitesinden gönderilen 705 (% 21.9) örnekten izole edilmiştir. Son altı yılda seftazidim direnci % 70.2’den % 82.7’e, sefepim % 26.4’dan % 79.7’e, imipenem % 27.2’den % 77.2’ye, meropenem % 4.5’ten % 77’ye, siprofloksasin % 40.4’dan % 78.9’a yükselmiştir. 2011 yılı ilk altı aylık dönemde Tigesikline % 5.9, kolistine % 0.2 oranlarında direnç saptanmıştır. Ampisilin-sulbaktam direnç oranlarında belirgin değişim gözlenmemiştir.
TARTIŞMA ve SONUÇ: SONUÇ: Tüm bulgular değerlendirildiğinde, 2011 yılı ilk yarısı itibarı ile sefepim, piperasilin-tazobaktam, seftazidim, seftriakson, meropenem ve imipeneme ayrıca siprofloksasin ve levofloksasin’e yüksek oranda direnç saptandığı ve bu oranın artış eğiliminde olduğu görülmüştür. Kolistin için direnç minimal oranlarda gözlenmektedir. Aminoglikozid grubundan gentamisinde yıllar içinde görülen direnç oranındaki azalma, son yıllarda kullanım sıklığının düşmesine bağlanmıştır. Çalışmamızda da görüldüğü gibi, genel olarak Acinetobacter türlerinde antibiyotiklere direnç giderek artmaktadır. Gelecekte Acinetobacter türlerinin neden olduğu enfeksiyonların tedavisinde yeni antibiyotiklere ihtiyaç duyulacaktır. Yeni tedavi seçeneklerindeki artış sınırlıdır. Sonuç olarak akılcı antibiyotik kullanımına önem verilerek yakın gelecekte ciddi sorun olabilecek panrezistan suşların gelişiminin yavaşlatılması gerektiği düşüncesindeyiz.