AMAÇ: Bu çalışmanın amacı, Ocak 2006 -Temmuz 2007 tarihleri arasında Türkiye Yüksek ihtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin çeşitli bölümlerinde yatan hastaların kan, idrar, yara, mayi (safra, nazobilier dren veya perkütan transhepatik kolanjiografi dren mayileri) ve santral venöz kateter gibi klinik örneklerinden izole edilen enterokok türlerinin saptanması ve hangi türlerin hastanenin hangi bölümlerinde daha sık görüldüğünün değerlendirilmesidir.
YÖNTEMLER: Enterokok suşlarının tanımlanması klasik mikrobiyolojik yöntemlerin yanı sıra Microscan Walk Away 96 SI (Dade Behring Inc, USA) otomatize sistemi ile yapılmıştır. Kateter ucu kültürleri Maki Yöntemi ile, kan kültürleri otomasyon sistemiyle (BACTEC 9120, BD), idrar kültürleri ölçülü öze ile kantitatif olarak, diğer kültürler ise klasik mikrobiyolojik yöntemlerle yapılmıştır.
BULGULAR: İzole edilen toplam 341 enterokok susunun 188 (% 55.13)’i Enterococcus fae-cium, 145 (% 42.5)’i Enterococcus faecalis, üçü (% 0.87) Enterococcus casseliflavus, ikisi (% 0.58) Enterococcus avium, ikisi (% 0.58) Enterococcus durans ve biri (% 0.29) Enterococcus gallinarum olarak tanımlanmıştır. Suşların klinik örneklere göre dağılımı incelendiğinde, 109 ( % 31.96)’unun idrar, 92 (% 26.97)’sinin yara, 67 (% 19.64)’sinin kan, 61 (% 17.88)’inin mayi ve 12 (% 3.5)’sinin kateter ucundan izole edildiği belirlenmiştir. Kardiyovasküler Cerrahi Kliniği ile bu kliniğin Yoğun Bakım ünitesinde % 63 E.faecalis saptanmıştır. Gastroenteroloji Kliniği ve Yoğun Bakım ünitesi (% 76) ile Gastroenteroloji Cerrahisi ve Üroloji Cerrahisi klinikleri ortak Yoğun Bakım ünitesinde (% 75) ise E. faecium daha sık olarak görülmüştür.
SONUÇ: Çalışmamızda literatürde bildirilenlerden farklı olarak, hastane izolatı olan enterokoklar içerisinde E. faecium suşları, E. faecalis suşlarına göre daha yüksek oranda bulunmuştur.
OBJECTIVE: The aim of this study were to determine enterococcus species isolated from clinical samples like blood, urine, wound, bile and fluids from nasobiliary drainage or percutaneous transhepatic cholangiography, and central venous catheter taken from the hospitalized patients in the various departments of Türkiye Yüksek ihtisas ve Training and Reseorch Hospital between January 2006 and July 2007 and to evaluate the isolation frequency of these species according the clinics of the hospital.
METHODS: In addition to conventional microbiological methods, identification of enterococci species was performed by an automated system; MicroScan WalkAway 96 SI, (Dade Behring Inc, USA). Intravenous catheter tip samples were cultured by Maki Method, blood cultures were performed by an automated system (BACTEC 9120, BD), and urine cultures were performed quantitatively by calibrated loop method. Other samples were processed by conventional microbiologic methods.
RESULTS: Of the total of 341 enterococcus strains isolated, 188 were E. faecium (55.13 %), 145 were E. faecalis (42.52%), three were E. casseliflavus (0.87%), two were E. avium (0.58 %), two were E.durans (0.58 %) and one was E. gallinarum (0.29 %). As the distribution of the strains were evaluated according to the clinic samples, it was determined that 109 of the strains (31.96 %) were isolated from urine, 92 (26.97 %) from wound, 67 (19.64 %) from blood, 61 (17.88 %) from bile or fluids, and 12 (3.5%) from intravenous catheter tip samples. When the distribution was investigated among the clinics; the isolation frequency of E. faecalis was found to be 63 % (48/76) in Cardiovascular Clinic and its Intensive Care Unit, whereas E. faceium strains were isolated more frequently in Gastroenterology Clinic and in its Intensive Care Unit (76 %) and in Gastoenterology and Urology Surgerys joint Intensive Care Unit ( 75 %, 48/64 ).
CONCLUSION: In our study, among all of the hospital isolates of enterococci, E. faecium strains were found more frequ-ently than E. faecalis strains in contrast to the literature.