GİRİŞ ve AMAÇ: Vulvovajinal kandidiyazis (VVK), kadınlar arasında en sık görülen yüzeyel mikozdur ve kadınların %75’inin yaşamları boyunca en az bir kez ve bunların da yaklaşık %40-50’sinin ikinci kez maruz kaldığı tahmin edilmektedir. Bu çalışma, Türkiye’de VVK prevalansını, risk faktörlerini, etiyolojik etkenlerini ve laboratuvar tanısını belirlemeyi amaçlamıştır.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Çalışmada, Ocak 1995 ile Aralık 2021 tarihleri arasında ulusal ve uluslararası veri tabanlarında (PubMed, Embase, Scopus, Google Scholar, Web of Science ve Turkish Medline) İngilizce ve Türkçe dillerinde yayınlanan, VVK epidemiyolojik özelliklerinin raporlanmasına yönelik özgün bilimsel makaleler taranmıştır. Elektronik veri tabanlarında “vajinal maya enfeksiyonu”, “vajinal kandidiyazis”, “vulvovajinal kandidiyazis Türkiye”, “kandidal vajinit”, “Candida vajiniti”, “vajinal kandidoz”, “Candida türleri”, “epidemiyoloji”anahtar terimlerinin çeşitli kombinasyonları kullanılarak tarama yapılmıştır.
BULGULAR: Dahil edilen 28 çalışmanın tamamında yetişkin kadınlarda VVC prevalansı ortalama %57,91; 2-18 yaş grubunda ise %68,21 olarak bulunmuştur. Etken dağılımına bakıldığında en yaygın Candida albicans (%54.76), Candida glabrata (%24.04), diğer Candida türleri (%12.29), Candida krusei (%3.68), Candida kefyr (%3.37) ve Candida tropicalis (%2.07) pozitifliği bildirilmiştir. Derlenen çalışmalarda hastaların en sık predispozan faktörleri gebelik (%35.71) ve diyabet (%35.71) belirlenmiştir. Makaleler yayınlandıkları yıl ve illere göre incelendiğinde; Candida prevalansının anlamlı farklılık göstermediği görülmüştür (p>0,05). Çalışmalarda suşların tanımlanması için VITEK®2 (bioMérieux, Marcy l’Etoile, Fransa) otomatik tanımlama sistemi (15), Germ tüpü (7) ve CHROMagar (7) tanı yöntemleri kullanılmıştır. Meta analiz sonucunda çalışmalar arasında yüksek düzeyde heterojenite olduğu belirlenmiştir (I2=95,28).
TARTIŞMA ve SONUÇ: Meta-analiz çalışmamız sonucunda; Türkiye’de kadınlarda ve çocuklarda VVK prevalans oranı yüksek bulunmuştur. Ayrıca VVK etiyolojisinde albicans dışı türlerin arttığı tespit edilmiştir. 1999 yılından günümüze geldikçe VVK etiyolojisinde C. glabrata türlerinin görülme sıklığının arttığı görülmüştür. VVK enfeksiyonunun cinsel yolla bulaşan diğer hastalıklara karşı duyarlılığı ve ayrıca gebelerde erken doğum, konjenital kütanöz kandidiyaz riskini arttırdığı göz önünde bulundurulduğunda, tedavi takibi ve hastalıktan korunma gibi konularda hastaların bilinçlendirilmesi esastır.
INTRODUCTION: Vulvovaginal candidiasis (VVC) is the most common superficial mycosis among women, and it is estimated that 75% of women experience at least one in their lifetime, and about 40-50% have a second exposure. This study aims to determine the prevalence, risk factors, etiological factors and laboratory diagnosis of VVC in Türkiye.
METHODS: In the study, original scientific articles for the reporting of VVC epidemiological features published in English and Turkish languages in national and international databases (PubMed, Embase, Scopus, Google Scholar, Web of Science and Turkish Medline) between January 1995 and December 2021 were searched. Electronic databases were searched using various combinations of “vaginal yeast infection”, “vaginal candidiasis”, “vulvovaginal candidiasis Turkey”, “candidal vaginitis”, “Candida vaginitis”, “vaginal candidosis”, “Candida species”, “epidemiology” key terms.
RESULTS: The mean prevalence of VVC in adult women was found to be 57.91% in all of the 28 included studies, and 68.21% in the 2-18 age group. Considering the causative distribution, the most common Candida albicans (54.76%), Candida glabrata (24.04%), other Candida species (12.29%), Candida krusei (3.68%), Candida kefyr (3.37%), and Candida tropicalis (2.07%) positivity has been reported. In the included studies, the most common predisposing factors of the patients were pregnancy (35.71%) and diabetes (35.71%). When the articles were examined according to the year they were published and the provinces, it was seen that the prevalence of Candida did not differ significantly (p>0.05). In the studies, VITEK®2 (bioMérieux, Marcy l’Etoile, France) automatic identification system (15), Germ tube (7) and CHROMagar (7) diagnostic methods were used to identify strains. As a result of the meta analysis, it was determined that there was a high level of heterogeneity among studies (I2=95.28).
DISCUSSION AND CONCLUSION: As a result of our meta-analysis study, the prevalence of VVC was found to be high in women and children in Turkey. In addition, it was determined that non-albicans species increased in the etiology of VVK. It has been observed that the incidence of C. glabrata species in the etiology of VVC has increased since 1999. Considering that VVK infection increases the susceptibility to other sexually transmitted diseases, as well as the risk of preterm birth and congenital cutaneous candidiasis in pregnant women, it is essential to raise awareness of patients on issues such as treatment follow-up and protection from the disease.