Geniş Osmanlı coğrafyasında sık sık ortaya çıkan çiçek epidemileriyle baş etmek amacıyla Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane’de (günümüzde İstanbul Tıp Fakültesi) Aşı İdaresi kurulmuş ve çiçek aşısı üretilmeye başlanmıştır (1840). Aşı mayası/çiçek suşu Paris’ten ithal edilir, insan pasajlarıyla çoğaltılır, Payitaht İstanbul’da halka ve ordu birliklerine ücretsiz olarak yapılırdı. Ayrıca cam tüplere veya aşı kalemlerine doldurulup bütün vilayetlere gönderilir, yine ücretsiz olarak uygulanırdı. 19. yüzyıl sonlarına doğru Fransa’da açılan çiçek aşısı istasyonlarında çiçek aşısı üretimi başlamış, Osmanlı Devleti de çiçek suşu ithalinden vazgeçip, İstanbul’da kurduğu Telkihhane-i Şahane’de çiçek aşısı üretimine geçmiştir (1892). Ancak Rumeli’ye, Anadolu’nun uzak vilayetlerine ve özellikle Arap yarımadasındaki vilayetlere postayla gönderilen aşı tüpleri hem teslimdeki gecikmeler hem de sıcak hava nedeniyle bozulup etkisini kaybetmekteydi. Bu sorunu çözmek amacıyla 1900’lerin başında uzak vilayetlerde telkihhane şubeleri açılması kararlaştırılmışsa da maddi olanaklar elvermediğinden planlanan şubeler faaliyete geçirilememiş, açılan birkaç şube de verimsizlik nedeniyle kapatılmıştır. Resmî aşı kurumu Telkihhane-i Şahane, devlet yönetiminde değişimlerin yaşandığı II. Meşrutiyet ve Cumhuriyet dönemlerinde farklı isimlerle aşı üretmiştir. Cumhuriyet döneminde Dr. Şerafettin Mustafa’nın müdürlüğü sırasında İstanbul Çiçek Aşısı Müessesesi adıyla faaliyet göstermekteyken kapatılmış ve Çiçek Aşısı Şubesi adıyla Ankara’daki Merkez Hıfzıssıhha Enstitüsü’ne bağlanmıştır. Müdürü, personeli, araç-gereci, iki buçuk milyon doz çiçek aşısı ile Ankara’ya taşınmıştır (1934). Merkez Hıfzıssıhha Enstitüsü Çiçek Aşısı Şubesi, İstanbul’da 1840’lardan sonra edinilmiş tecrübelerle üretime devam etmiştir. Bu makalede Türkiye’de aşı üreten kurumların tamamı ele alınmış, arşiv belgeleri, dönem kaynakları ve literatür ışığında üretim yöntemleri ve gelişimi, aşıların saklanma ve dağıtım koşulları anlatılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Türkiye’de çiçek aşısı üretimi, Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane, Telkihhane-i Şahane, İstanbul Çiçek Aşısı Müessesesi, Merkez Hıfzıssıhha Müessesesi (Ankara)In order to cape with counter the smallpox epidemics that frequently occured the vast Ottoman geography, the Vaccine Administration was established in 1840 in the Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane (currently Istanbul Faculty of Medicine), and smallpox vaccine production took start (1840). The vaccine strains were imported from Paris, propagated through human passages and provided free of charge to the public and army in the Payitaht (royal capital) Istanbul. The material was contained in glass tubes or vaccination pens and sent to all provinces free of charge Towards the end of the 19th century, smallpox vaccine production took start in smallpox vaccine stations in France, and the Ottoman government switched from importing smallpox strains to smallpox vaccine production in the official Imperial Vaccination Center (1892). However, vaccine tubes and vaccines were sent to the Balkans, remote provinces in Anatolia and especially to the Arab Peninsula through postal service. Delivery by the means of transport of that period took a lot of time, and the vaccines spoiled on the way and would not hold. In order to solve this problem, it was decided to open filigree branches in remote provinces at the beginning of the 1900s, but the planned branches could not be activated due to lack of financial means, and a few opened branches were closed due to inefficiency. The official Ottoman Institute of Vaccination (Telkihhane-i Şahane) produced vaccines during the Second Constitutional period and during the era of Republic under different names. After the foundation of the Republic, while operating under the name of Istanbul Vaccination Institute under the directorate of Dr. Şerafettin Mustafa, it was closed and merged with the Central Hygiene Institute in Ankara. Alongside its director and staff, equipment and two and a half million doses of smallpox vaccine were moved to Ankara (1934). The Central Hygiene Institute’s Smallpox Vaccine Branch was found on the experiences in vaccine production acquired in Istanbul after the 1840s. This article is the first to discuss historical accounts on the vaccine production institutions in Turkey as a whole. Production methods, storage of vaccines and supply of vaccine tubes were also evaluated all together for the first time.
Keywords: Smallpox vaccine production in Türkiye, The Imperial School of Medicine (Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane), Imperial Vaccination Center, Istanbul Vaccination Institute, Central Hygiene Institute (Ankara)